Türkiye’nin siyasi gidişatını değiştirmek için 5 Mayıs 2018 tarihinde bir araya gelen dört siyasi partinin (Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti) kurduğu ve daha sonra Demokrasi ve Atılım Partisi ve Gelecek Partisi’nin de katılmasıyla Millet İttifakı adını alan siyasi oluşum, 30 Ocak 2023’de Ankara’da “Yarının Türkiyesi için ortak politikalar mutabakat metni” olarak adlandırdıkları hükümet programını açıkladı. Ulaştırma başlığı altındaki bölümü, 2015’te Ahmet Davutoğlu hükümetinde bir yıla yakın atanmış-tarafsız Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapan, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin okudu. Program, hayatın her alanından 75 alt başlıkta 2 bini aşkın vaadi içeren 244 sayfa hacminde bir kitaptan oluşmuştu. İttifakın cumhurbaşkanı adayını henüz açıklamadan duyurduğu yapılacaklar listesinde dikkat çeken ve en çok alkış alan maddeler arasında “Atatürk Havalimanı’nın yeniden açılması ve Cumhurbaşkanlığı’na ait uçakların satılıp, bu parayla orman yangınlarını söndürmek için uçak alınacağı’ vaadi de bulunuyordu.
Doğrusu biraz popülist bir yaklaşım olarak gördüğüm bu iki maddenin yanı sıra ulaştırma ve lojistik başlığı altında programda havacılıkla ilgili olarak şu görüşler yer alıyordu;
“*Demiryolları ve havayollarında kaza-kırım tahkikatlarını bağımsız bir biçimde yürütecek kurumsal yapılar oluşturacağız. (Çok doğru bir hedef.)
*Sivil havacılık alanında tek yetkili ve bağımsız Sivil Havacılık Düzenleme Kurulu kuracağız. (Çok faydalı olabilir.)
*Atatürk Havalimanı’nı yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz. (Çok zor bir iş.)
*Türkiye’nin hem kargo üssü hem hava araçları bakım, onarım, yenileme (MRO) merkezi olmasını teminen yeni bir strateji belirleyeceğiz. (Doğru bir adım.)
• Her türlü havayolu taşıma aracı üretimi, bakımı ve onarımında yerlilik oranını artırıcı politika ve destekleri hayata geçireceğiz. (Güzel bir düşünce.)
• Havayolu taşımacılığı altyapısını geliştirecek ve havalimanlarımızı diğer ulaşım sistemleriyle entegre hale getireceğiz. (Yapılmasında fayda var.)
• Havayolunda iç hatların gelişimi için, çapraz uçuşlar ile mevcut havayolu bağlantı şebekesine derinlik kazandıracağız. (Çok kolay bir iş değil.)
• Turizm destinasyonları arasında charter uçuşların artırılmasını sağlayacağız. (Bu iş için bölgesel uçuş yapabilecek küçük tip uçak gerekecek.)
• Düşük ücretli havayolu taşımacılığının gelişimini desteklenecek. (Nasıl olacak?)
• Ankara’nın Türkiye’ye yönelik yolcu derinliği olan dış uçuş noktalarına bağlanması suretiyle Ankara Esenboğa Havalimanı’nın uluslararası bir odak olmasını ve Anadolu şehirlerinin yurtdışına alternatif çıkış kapısı haline getirilmesini sağlayacağız. (Bu uçuşlar Anadolu Jet’i özerk yaparak olabilir.)
• E-ticareti odağına alan bir havayolu yük taşımacılığı stratejisi geliştirecek, hava kargoda standart hıza ulaşacak ve bu suretle imalat sanayiimizin rekabetçiliğini ve e-ihracatı artıracağız.” (İyi niyetli bir yaklaşım, ama kolay değil.)
“Kamuda israfla mücadele” başlığı adı altında yer alan bir maddede ise şöyle deniliyor; “• İktidara gelir gelmez kamuda israfa son verecek kapsamlı bir program uygulayacağız. (Çok iddialı bir söylem.)
• İtibar gerekçesine sığınılarak gerçekleştirilen tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. (İyi olur.)
• Temsil ve ağırlama harcamalarını en az yarı yarıya azaltacağız. (Gereklidir.)
• Cumhurbaşkanlığı’nın kullanımındaki uçak sayısını azaltacağız.” (Olabilir.)
Bir başka başlık altında da havacılıkla ilgili olan orman yangınları konusunda şu görüşlere yer veriliyor;
*Orman yangınları ile mücadelede Havadan Erken Müdahale ve Kurtarma Milli Filosu’nu kuracağız. (İyi bir fikir.)
Acil yangın uçağı ve gece görüşlü uçuş araçları başta olmak üzere, ekipman eksikliklerini giderecek, mevsimsel ekipman kiralama usulünü terk edeceğiz. (Mutlaka yapılması gerekir.)
*En yeni teknolojik yangın söndürme uçak, helikopter ve benzeri sistemleri temin edecek, Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satarak elde edilen gelirle alınacak yangın söndürme uçaklarını orman yangınlarını söndürme filosuna dâhil edeceğiz. (Olabilir tabii.)
• Türk Hava Kurumu’nun kapasitesini güçlendirip, orman yangın yönetiminin doğal üyesi haline getireceğiz. (Zor iş.)
Ülkeyi yönetmeye talip olan Millet İttifakı partilerin kadrolarında elbette alanında uzman kişiler vardır. Ulaştırmanın bir alt kolu olan havacılık sektörü konusundaki görüşleri kimlerin yazdığını bilmiyoruz ama, vaatler arasında en çok dikkat çeken ‘Atatürk Havalimanı’nın yeniden uçuşlara açılması’ konusu mümkün mü, olabilir mi, nasıl olur, maliyeti ne olur gibi soruların cevabını tek tek araştırmalıyız.
Cumhurbaşkanlığı filosundaki VIP uçak sayısının azaltılması da düşünülebilir ve bu da mümkündür. Karı, zararını ödemez fakat, yine de fazla uçaklar satılmalıdır.
Diğer vaatler yeni değil ve geçmişte de yapılması istenen ama gerçekleşmeyen konulardır. Havacılık vaatlerini yerine getirmek elbette liyakatli kadrolarla olur.
Bunu da açıklasaydılar ne iyi olurdu? Mutlu yarınlar Türkiyem.