Kuru fasulyenin faydaları

Hakkında okuduklarımıza, bilgi ve tecrübelerimize, damak zevkimizin yansımasına göre kuru fasulyenin faydaları aşağıdaki gibi olabilir;

Şeker hastaları için idealdir. Kansere karşı korur. Beyin sağlığına faydalıdır. Kan şekerini dengeler. Migrene iyi gelir. Zayıflamaya yardımcıdır. Sindirim sistemine yararlıdır. Hamileler için idealdir. Hatta belki de daha fazlasıdır.

HHH

Yazılarımı tasarlarken hukuk dünyası, yerel ve dünya ekonomisi, blokzincir, elektrikli arabalar, hidrojen pil teknolojisi, teknoloji, sosyal dünya, Avrupa, Amerika, Afrika, dünya, sosyal medya, sivil toplum, futbol dünyası, kitaplar, sanat, müzik, kültür ve dahi pek çok alanda okuduklarımı, yaşadıklarımı, beğendiğim uzman ve makaleleri, bilgi veya tecrübeleri paylaşmak aktarmak hususunda her zaman heyecan duymuşumdur.

Ancak son zamanlarda Fırıncılar Odası Başkanı, Tabipler Odası Başkanı, hukukçu grup başkanları, sanatçılar, müzik adamları, dernek veya siyasi parti yöneticilerine yönelik velhasıl akıp giden; evden alma, tutuklama uygulamaları, yazma isteğim dahil pek çok heves ve enerjimi almaya, içimi yeterince karartmaya yetti.

İfade özgürlüğünün tanınmasına ve korunmasına yönelik, altında imzamız olan uluslararası sözleşme ve belgelerden tutun Anayasamızda ve kanunlarımızda onca hüküm varken;

Tutuklama, gözaltı gibi insan onuruna, hürriyetine doğrudan ve yaşam boyu iz bırakıcı etkileri olan tedbir ve uygulamaların sadece ve sadece altında imzamız bulunan uluslararası sözleşmeler, Anayasamız ve kanunlar çerçevesinde olağanüstü gerektirici, zorunlu ve dikkatle verilmesi gereken karar ve uygulamalardan olması gerekirken;

Sözlerini ve fikirlerini onaylamasam da kaba veya gereksiz hatta aptalca bulsam da bilmem ne odası başkanının şu sözü veya görüşü “hakaret” unsuru taşısa da taşımasa da;

Neticede yıllar, aylar sürecek bir gözaltı tutuklama tedbirine kolaylıkla başvurularak hukukun ruhunun bir yana bırakılıp, sadece sözüne dayanılıp bunun bir parmak sallamaya büründürülmesi, hukukla izahı gerçekten zorlanılacak bir hal.

Ne şikayetlerimiz var savcılıklarda bir bilseniz ne dolandırıcılıklar ne sahtekarlıklar, hırsızlıklar, adam yaralamalar, hatta ölümle neticelenen olaylar. Gelin görün ki, bırakınız tutuklatmayı, soruşturma açtırmak bile çok zaman büyük eziyet. Davalar açılsa da bu insanlar ellerini, kollarını sallayarak gayet pişkin dolaşabilir. Nasılsa bir af yasası, infaz yasası ile paçayı yırtacaklarından emin.

Hoş, açılan ceza davaları bu CMK ile ortalama on yılda neticelenemediği için de dolandırıcılar, hırsızlıklar, yaralama, ölüm, taciz, tehdit gibi kamu düzenini doğrudan bozan suçlara tesirsiz.

İşte neticede ceza alanında böyle bir hukuk dünyamız var ve sokaklarda dolaşır bu tipler, suçları işlemeye toplum düzeninin anasını bellemeye de devam ederler.

Ama sonuçta da ne travmalar yaşanıyor suç mağdurları cephesinde bir bilseniz. Adaletten umudunu kesmek kolay mıdır? Sakın bu ağır suçların mağduru olmayın. Emniyet ve savcılıkların, ceza mahkemelerinin altı ayda bir duruşma gören kapılarında yıllarınızı vermeniz, hasta olmanız garantidir.

Peki; bu çifte standart niye.? Yoksa memlekette suçlar salt siyasi suçlara, hakim gücün beğenip yerdiği davranışlara mı indirgendi? Anayasamız, TCK, CMK gibi temel yasalarımızın gücü ve ruhu nerde? Kamu düzeni sadece adına siyasi denen suçlarla mı sağlanacak?

Başa döndük. Ne diyorduk? Madem ifade özgürlüğü olayı biraz sıkıntılı, ucunda tutuklanma, göz altı gibi riskler ciddi. Üstelik ayarları da tartışmalı.

O zaman hukuk gibi özgürlük gibi temel insan hakları gibi hayati söylemleri şimdilik bir yana bırakıp tekrar ve baştan; “Kuru fasulyenin faydalarına” dönmeli.

Neme lazım.