Rusya-Ukrayna çatışması bizi de ekonomik olarak vurmaya başladı, büyük bölümünü bu iki ülkeden ithal(?) ettiğimiz buğday, arpa, nohut ve ay çiçeği yağı fiyatları tavan yaptı ve de bu haber, ülkemizin tarım topraklarının kalitesini artırma yolunda projeler geliştiren, uygulayan bir DSİ çalışanı olarak, yüreğimi dağladı. Dört mevsim iklim koşulunda bu değerli tarım topraklarımızı doğru kullanabilsek, iddia ediyorum ki biz de o ürünleri ithal eden değil, ihraç eden ülkelerin önünde koşarız.
Evet, etkin çözüm kooperatifleşme ve de tabii çiftçi çocuklarını uygulamalı tarım ve hayvancılık meslek okullarında eğitme, bu konuyu biliyorsunuz her vesileyle, örnekleriyle, sizlerle paylaşıyorum bu köşede, belki karar vericilerimizden birileri okur, değerlendirir umuduyla. Dünyanın tarım zengini ülkesi Hollanda, ki bizim Konya Ovasından biraz büyük, tarım ve hayvancılık yapan üreticilerin %95’i kooperatif çatısı altında üretimlerini yapıyorlar. İspanya hayvancılık kooperatifleriyle çok verimli üretim yapıyor ve Avrupa pazarında söz sahibi oluyor. Bizim de var, kooperatifleşmeyle zengin olan çiftçilerimiz, Ağaköy Kooperatifi, Burdur’daki çiçekçilik kooperatifleri gibi.
Hani halkımızda bir söyleşi vardır, unum var, sütüm var, şekerim var, ama helvayı yapmak marifet ister, işte tarım ve hayvancılıkta durumumuz bu, her şeyimiz var, aslında marifetli bir milletiz de ama neden helvayı tutturamıyoruz???
Devletimiz çiftçimize destek olmak için, onlara bireysel para yardımı değil, kooperatifleşme yapısını oluşturmalarını sağlasın ve para yardımını kooperatiflere yapsın. Bu adımı atmadan bu alanda çalışma yapacak uzmanlarımız önce Hollanda’daki, İspanya’daki kooperatifleşme yapısını, giderek yerinde incelesinler. Bu yapının en önemli köşe taşı, kooperatif yönetiminin bizzat kendilerince yapılmasıdır, yönetim seçimle görev alır, yönetim giderleri en aza indirilmiştir, pazarlamayı da kendileri yapar, arada toptancı yoktur, ihtiyaçları olan malzemeleri, gübreyi, hayvan yemini, ilacı vb. toptan daha ucuza alırlar, Ağaköy Kooperatifi de öyle yapıyor ve de hala ürünlerinin %65’ini kendileri AB ülkelerine ve Rusya’ya satıyorlar.
Çiftçimize yapılacak değerli bir katkı da bilgi katkısıdır, üniversitelerimiz, bilim dünyamız tarım ve hayvancılığımızın gelişmesi yolunda yapacakları araştırmalar sonucu elde ettikleri bilgileri çiftçimize aktarmalarıdır. Yine Hollanda’dan yerinde gördüğüm küçük bir örnek vereyim, top marul yetiştiren bir kooperatif alanına götürmüşlerdi, alanda kızlı erkekli gençler marulları topluyorlar, jelatine sarıyorlar, kutulara yerleştiriyorlardı, sahada bekleyen tırlara da o paketler yükleniyordu. Kooperatif başkanı buradaki gençlerin yakındaki Tarım Meslek Okulu öğrencileri olduğunu, okulda öğrendikleri bilgiler doğrultusunda tarlayı onların sürdüğünü, marulları ektiğini, çapalayıp suladığını, gübre takviyesi yaptıklarını, anlattı. Gübreleme değince de, marul alanın çevreleyen tavuk kümeslerini gösterdi, bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre top marul için tavuk gübresinin verimi çok artırdığını tespit ettiklerini, kooperatif olarak bu tavuk çiftliğini de kurduklarını, ürünlerini ayrı değerlendirdiklerini, gübrelerini de marul tarlasında kullandıklarını, açıkladı. Bu örneği de, belki sizler daha önce de yazdınız diyorsunuz, ama belki karar vericilerimiz de okur, uygulamaya sokar umuduyla tekrar tekrar yazıyorum. Bu vesile ile bilim insanlarımıza da sesleniyorum, ülkemizin tarım ve hayvancılıkta gelişim yollarını açacak araştırmalar yapın, elde edeceğiniz bilgileri onlara aktarın.
Bu arada bu konuyu Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Süleyman Çelik ile görüştüm, kendisi Yenişehirli, DSİ olarak Yenişehir Ovası’nın çok verimli topraklarının tamamını sulamıştık, bu kooperatif düzenini ovadaki köylerden birinde uygulatıp örnek olmasını sağlamasını istedim. Köylerin yaşadığı acı gerçeği, köy gençlerinin şehre göç ettiği, köylerin boşaldığı gerçeğini vurguladı ama gene de uygun bir köy bulup kooperatif oluşumunu devreye sokacak.
Ülkemizi yönetenlere, yaşamımızı yönlendirenlere sesleniyorum, çiftçiyi köylerinde, kendi topraklarında zengin edecek bu sistemi ülke genelinde devreye sokun, buğday, arpa, ay çiçek yağı, nohut vb. ithal edeceğimize, doğanın ülkemize bahşettiği iklim ve toprak değerlerimizi akıllı kullanarak bunları çok verimli üretmemizi sağlayacak, bilgi ve deneyimleri ithal edin…