Karar aşamasına yaklaşırken

Geçtiğimiz haftalarda yazdığımız üzere piyasa artık bir karar aşamasına gelmiş durumdadır. Ya koşar adımla hiperenflasyonu resmileştireceğiz ya da fiyatlarda bir kırılma yaşanacak. Mevcut statükonun devamı söz konusu değildir.

“Enflasyon var ama biz her kesime bir şeyler veririz ve gemiyi yürütürüz” politikası tükenmiştir.

Hayat pahalılığı insanların moralini bozarken, iş dün­yası kurtuluş yolu olarak devamlı hizmet ve ürünlerine zam yapmayı görmektedir. İnsanlar doğru düzgün mali­yet hesabı yapamadığı ve risklerden çekindiği için bir yıl önce düşünülemeyecek rakamlar etiketleri süslemekte­dir.

Fiyat istikrarının bu denli bozulduğu bir ortamın alınan kararlarla daha da bozulmasına destek olunduğuna şahit olmaktayız.

2018’de negatif faiz uygulamasının TL üzerindeki ilk et­kisinin ardından stokçulara savaş açıldığını hatırlıyoruz. Bugün sistem tamamen stokçuların lehine dönmüş du­rumdadır. İnsanlara “döviz tutmayın, bozdurun” diye rica ederken bugün döviz tutanı ödüllendirmek gözlerde ışıl­tıya neden olacak bir mutluluğun nedenidir.

Yıllardır uygulanan ekonomik sistem mısırdan, ete, pi­rinçten, pamuğa, kriptodan gayrimenkule, alüminyum­dan bakıra akla gelecek her şeyde spekülatif ataklara neden olmuştur. En son borsada yaşanan spekülatif ata­ğın da sebebi budur. Peki bu uygulamaların sonucu ne olmuştur? Bugün işi olan bir insan bırakın ev-araba sa­hibi olmayı, evine gıda götüremeyecek duruma gelmiş­tir. Şirket sahipleri rakamlar katlandıkça kullanmak zorunda oldukları kredileri döndürmek için akla gelme­yecek yollar aramaktadır.

Dahası bugün dünya tarihinde pek görülmeyecek bir durumla karşı karşıyayız. Geçtiğimiz haftalarda borsada yaşanan spekülasyon sonrasında Vadeli İşlem ve Opsi­yon Piyasası’nda banka hisselerinin sözleşmelerinin 30 Eylül’de nasıl kapanacağı tartışılmaktadır. Bir şekilde bu zarar karşılanacak ve piyasanın çalışması sağlanacaktır. Önümüzdeki haftalar belki bu zararın nasıl karşılandığı ülkenin önemli bir gündem maddesi olabilecektir.

Bu içerikte haber ve yazılar medyada pek yer alama­maktadır. Aldığı takdirde de kıyıda köşede kalmasına özen gösterilmektedir. Piyasa karar aşamasına yaklaşır­ken içerisinden geçtiğimiz dönemin kayda geçmesi önemlidir. Basının öncelikli görevi de bu olmalıdır.