Söyleşi

'Kalite ve fiyat dengesi çok önemli

"Kalite ve fiyat dengesi çok önemli

Yarım asırlık bir tecrübeyle, kalite ve hijyenin en öne çıkan özellikler olduğu endüstriyel yemek sektöründe adını Bursaya altın harflerle yazdıran Örnek Yemek, yeni yatırımlarıyla müşterilerine hizmet götürmeye devam ediyor.
"Kaliteli hizmet üretemiyorsanız devam etmeniz mümkün değil. Kaliteli hizmet üretip karşılığını alamadığınız zaman da hayatınızı devam ettiremezsiniz. Bir paradoks... Dolayısıyla belki de daha nitelikli, az, öz hizmet üreterek ilerlemeli...

Sercan USLUBAŞ
Örnek Yemek Genel Müdürü Refik Özen ile yapmış olduğumuz söyleşide Örnek Yemek ve Abidin Ustanın yanısıra sektörü de değerlendiren analizler ortaya çıktı...
KRİZDE HERKES KABUĞUNA ÇEKİLDİ
Gıda sektöründe aslında kriz 2008 ortalarında başlamıştı. Gıda ve bakliyat fiyatlarındaki artış yemek sektörünü 2008de olumsuz etkilemişti. Onun etkileri kısmen hafifliyor derken 2009 başında küresel kriz ortaya çıktı. Kriz sadece bizim sektörümüzü değil tüm sektörleri olumsuz etkilemiştir. Özellikle Bursa otomotiv ve tekstil sektörünün ekonominin ana damarlarını oluşturduğu bir kent. Dolayısıyla en çok etkilenen de bu sektörler oldu. Tabii buna bağlı olarak kapasite düşüklükleri yaşandı. Ödemelerde ciddi kaymalar oldu. Böylece gıda sektörü olarak biz de olumsuz yönde etkilendik. 2009 herkes için zor bir yıl oldu. Ancak 2010 başındaki durumu değerlendirmek gerekirse biraz daha olumlu bir hava var. 2010 için biraz daha ümitliyiz, Ancak bu krizin etkileri yavaş düzelecek tahminleri var. Dolayısıyla hemen bir düzelme beklemiyoruz. Biraz daha böyle adım adım gidecek gibi görünüyor. Tabi bu krizde herkes kabuğuna çekilerek iç dinamiklerini gözden geçiriyor. Nasıl tasarruf sağlarız düşüncesi ile hareket ediyor yatırımcı.
DOĞRU YATIRIM
Yemek sektörü olarak bir yıl hiç zam yapmadık. 2010 yılı başında yaptığımız zam oranı yaklaşık yüzde 7 civarında, enflasyon oranına endeksli bir orandı. Ki bizim için diğer olumsuz bir etken de et fiyatlarındaki artış oldu. Bu şartlar altında mevcudu koruma durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Haliyle yeni bir yatırım pek mümkün olmuyor. Krizin başlangıcında yatırım ile ilgili Abidin Usta Osmanlı Sofrasının 2. şubesini açtık. Yaklaşık 200 metrekarelik Osmanlı mimarisini yansıttığımız alana 500 bin TLye yakın bir yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımın krize denk gelmesi bir bakıma şansızlık gibi olsa da şu anda yaptığımız yatırımın doğru olduğunun farkındayız. Müşterilerimizden çok olumlu dönüşleri oldu.
2010 OLUMLU YIL
Yemek sanayinde mevcut yerimizde şu an devam ediyoruz. Bir takım yatırım planlarımız oldu ama şartlar nedeniyle yatırımları erteliyoruz. Çok büyük yatırım riskine şu anda giremiyoruz. Çünkü önümüzü çok net göremiyoruz. Dünyayla kıyasladığımız zaman Türkiyedeki ekonomik şartlar diğer ülkelere göre biraz daha olumlu. 2010 başlangıcı çok kötü görünmüyor. İnşaallah yıl ortasından itibaren, tablo biraz daha olumlu hale gelir ve sanayi çarkları daha hızlı dönerse bize de yansıması olur. Bu anlamda bizler de düşündüğümüz yatırımları hayata geçirmeyi planlıyoruz.
SEKTÖR HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL
2008 yılında catering sektöründe önemli bir eleme oldu. Birçok meslektaşımız işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Bunlar sektör adına üzücü şeyler. Herkesin hesabını kitabını iyi yapması lazım. Yani etin 30 liraya dayandığı bu dönemde hala 2-3 liraya yemek satıyor olmak çok mantıklı gelmiyor. Sadece fiyata dayalı bir rekabet kimseye fayda getirmiyor. Kalitede ve hizmette rekabet hem müşteriye karşı sektörün prestiji açısından hem de sektörün gelişimi açısından önemli. Ancak insanlar şu anda fiyatta rekabete önem verdiği için sektörün gelişimini önlüyor. Dolayısıyla yemek sektörü şu anda durağan halde ve krizden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Sadece merdiven altı firmalar değil önemli gördüğümüz firmalarda da sıkıntılar yaşandı. Dolayısıyla bu konu üzerinde ciddi bir şekilde düşünülmesi gerekiyor. Biz bir çorba fiyatına üç kap yemek satıyoruz. Öncelikli görev tabii bizlerin. Sektörün daha ilerlerde olması gerektiği kanatindeyim, sektör hakkettiği yerde değil,yani yapılan iş üretilen hizmet anlamında sektör hakkını alamadı.
DAHA AZ AMA KALİTELİ ÜRETİM
Kaliteli hizmet üretmek mutlaka bir maliyet gerektirir, dolayısıyla bu hizmeti yapma gayesiyle çıkıyorsunuz. Ama fiyatı piyasa belirliyor. Dolayısıyla bu sefer bu fiyatlarla rekabet edebilmeniz için sizin o kriterlerinizi sıkılaştırmanız gerekiyor. O da kalitenin yükselmesini engelliyor. Ama bir şekilde özellikle sektörde önde olan firmalar kalitesini de korumak zorunda ki ismini koruyabilsin. Yani onlarla tamamen fiyat üzerinde rekabet edip kalitenizi düşürmeniz sizin yaşayabilmeniz ve geleceğiniz açısından mümkün olmuyor. Kaliteli hizmet üretemiyorsanız devam etmeniz mümkün değil. Kaliteli hizmet üretip kaşılığını alamadığınız zaman da hayatınızı devam ettirmeniz mümkün değil. O yüzden ben bunu bir paradoks gibi değerlendiriyorum. Bir şekilde belki daha seçici davranmak gerekiyor. Bu tür değerlere sahip olan müşteriler ile çalışmak gerekiyor. Belki kapasite noktasında 15 bin 20 bin 50 bin hedef koymadan daha nitelikli daha az daha öz hizmet üreterek ilerlemek gerekiyor. Dolayısıyla kalite ve fiyat dengesini koruyabilmek çok önemli.
MEVCUDU KORUMAK BAŞARI SAYILIR
Şu anda catering olarak kapasitemiz 7 bin 500. Bizim öncelikli hedefimiz müşterilerimize hizmet anlamında kalitemizi koruyarak yükseltmek. Dolayısıyla bu çerçevede hareket ederek 2010da bizim öngörümüz 8 bin 500 - 9 binlik üretime çıkabilmek. Bu sayının bizim için ideal olduğunu düşünüyorum. Öncelikli hedefimiz bu rakamın altına düşmemek. Çünkü bu ortamda mevcudu da muhafaza etmek başarı sayılır.
YİNE DE İYİMSERİZ
Herşeyi takip etmek mümkün olmuyor. Rakam vermek zor. Bursada herkesin takip ettiği bir takım kapanmalar oldu. Kısa dönem çalışma ödeneğinden yararlanan firmalar oldu. Kapasite düşüklükleri de oldu. Tüm bunlar haliyle bizim kapasitemizi doğrudan etkiledi. Ancak son dönem biraz daha normale girmeye başladı işler. Güzel bir tablo var ama devamlılığını göremiyoruz. Ne kadar sürecek, böyle devam edecek mi bilmiyoruz. Çünkü Türkiye ekonomisi ihracata bağlı bir ekonomi. Dış piyasadaki gelişmeler de etkili oluyor. Dışarıda ciddi bir düzelme olmadığı sürece bizde de bir düzelme beklemek mümkün değil. Yine de iyimseriz.
MÜŞTERİLER BİZİ FSMDE İSTİYOR
Genelde müşteri portföyümüzü KOBİler oluşturuyor. 15 kişiden başlayan bin kişiye kadar giden yerler var müşteri yelpazemizde. Yaklaşık 200 noktaya hizmet götürüyoruz. 15 araçlık filomuzla bu işi gerçekleştiriyoruz. Taşıma sistemiyle ve yerinde üretim hizmetimiz de var. Restoran yatırımlarımızdan memnunuz. Yani 2004te 1.şubemizi, 2009 yılında da 2. şubemizi yeniledik. Abidin Usta, nsanların bilinçaltına yerleşmiş marka. Yaptığımız yenilikler müşterilerimizce takdir ediliyor. Bundan sonraki düşüncemiz Abidin Ustayı biraz genişletip yaygın hale getirebilmek Daha müstakil bir yerde otoparkı olan, ailelerin gelip akşam ve öğle saati yemek yiyebileceği ferah bir mekan olsun istiyoruz. Çocukların oynayabileceği bahçesi olsun. Böyle bir yer hayal ediyoruz, arayışlarımız bu yönde. Örnek olsun. Bursa farklı özelliklere sahip bir şehir Osmanlının başkentliğini yapmış bir şehir. Dolayısıyla Osmanlı mutfağını ve sofrasını mekansal anlamda da bütünleşerek müşterimizin beğenisine sunuyoruz. Bugüne kadar uyguladığımız dekorasyonda da buna özen gösterdik. Müşterilerimizin FSMye şube açmamız yönünde beklentileri ve baskıları var. 2009da yaptığımız yatırımlar bizim önceliklerimizdi çünkü mevcut yerler kendi yerlerimizdi. Bunları revize edelim düşüncesi hakimdi.

Sayı: 719 - Sayı'nın Kapağı