İLK MÜŞTERİM

Yıl 1976. Bursa’da Tofaş Otomobil Fabrikası üretimlerini piyasaya sürmüş, Anadol otomobil ve kamyonetlerinden sonra Bursa sokaklarında görüntü değişmişti. Chevrolet ve Ford taksilerinin yanına gıcır gıcır Murat 124’ler yanaştırılıyor ve insanlar otomobilin halkın da sahip olabileceği bir alet olduğuna inanmaya başlıyorlardı. Bomboş sokaklarda tek tük park etmiş yeni Murat 124’ler, mahalle sakinlerine “biz de satın alabiliriz” hissini vermeye başlamışlardı. Bununla birlikte Tofaş’a yan sanayiler türemeye başlamış, birer ihtiyaç halini alan otomobil aksesuarlarının veya parçalarının yapılabilir basit parçaları üretilmeye başlamış, yeni bir iş kolu doğmuştu. Yedek parçacı, döşemeci, kaportacı, paspasçı, paçalıkçı, paslanmaz sactan yapılan aksesuarcı sayıları her gün onar onar artar olmuştu. Yeni Yalova yolu üzerinde kiralık yer yok, sokak aralarına iş yeri açmaya başlamışlardı. Bize gelen her müşteri ya bakkal dükkanı açıyor ya da yedek parçacı. Kıbrıs Barış Harekâtından dolayı krizde olan Türk ekonomisi yeni yeni kıpırdanmaya başlamış ve diğer taraftan da insanlar enflasyonla tanışmaya başlamış ama enflasyonun canavar olduğunun henüz kimse farkında değil. O yıllarda en değerli şey mal, piyasalarda her şeyin kıtlığı var. Sana yağı yok, sigara kuyrukları bir kilometre  civarında, tüpçüler artık eve tüp getirmiyor, herkesin sırtında tüp, tüpçü kovalıyor, kaçak tüpler bomba gibi patlıyor, otomobil almak için fabrikalar iki yıl süre veriyor, şu meşhur kovboy sigarasına yasak gelmiş, benzin ve mazot sıkıntısı hat safhada, sağ-sol çatışması henüz yeni yeni  filizlenmiş, her gün üniversite olayları, kavgalar, radyoyu açıyorsunuz bir Ecevit konuşuyor, bir Demirel, bir Türkeş, Erbakan ise “Makarna fabrikaları değil ağır sanayinin temellerini atacağız” diyor ama benim hiçbir şey umurumda değil. İş hayatının ilk günleri, her gördüğüm işyerinin içini çelik raf döşenmiş olarak hayal ediyorum. Geleceğimi hayal ediyorum, gözlerimi yumuyorum, işlerimi büyütmüşüm, üretim yapıyorum, televizyondaki yabancı dizilerde gördüğüm gibi bir toplantı masasında baş köşeye oturmuşum, yönetim kurulu ile tartışma yapıyorum.

Bodrum kattaki işyerinde otururken dalmışım, hayal kuruyordum ki merdivenlerden ayak sesi duydum ve üç ay sonra ayağıma gelen ilk müşteri.

Bu yazıyı 1976 yılının temmuz ayında yazmışım, yani zaman zaman tuttuğum notlardan, bir anlamda günlüklerimden diyebilirim. Tamı tamamına 146 belgenin arasından biri sadece.

Doğduğum şehirden Bursa’ya gelişim, ortaokul, lise, üniversite, iş hayatıma başlangıç, üzüntülü günlerimiz, işte hayatım gibi bir durum, şimdi hatıraları kitaplaştırıyorum. Siz değerli EKOHABER okuyucularım ile de o günkü yazımı paylaşmak istedim.

Saygılarımla.