Yine konumuz İklim Değişikliği ve de İklim Değişikliğini pompalamayan yaşam şekilleri. Yaşam değince, her anında varlığına gereksinim duyduğumuz enerjinin üretimi ön sıralarda yerini alır ve de bunu üretirken artık atmosfere karbon salınımı yapmadan üretmek zorunda olduğumuz da… Zira karşımızda bu salınımların pompaladığı ve ben buradayım diyen, ikim değişikliği var. Bu hafta karbon salınımı olmadan nasıl ısı enerjisi elde ederiz sorusuna insanların bulduğu cevaplardan birine daha bakalım;
New York’ta yaşayan bir aile, apartmanlarındaki ısıyı kontrol edemediklerinden, buhar radyatörleri bazen o kadar ısınıyordu ki, kışın ortasında pencerelerini açmak zorunda kaldıklarından ve de sistemin çalışırken çok gürültü yapmasından yakınıyorlardı. Ama şehrin Toplu Konut İdaresi, enerji maliyetlerini ve üretim sürecinde salınımları düşürmeyi amaçlayan bir pilot proje kapsamında apartman pencerelerine bir ısı pompası monte ettiğinde her şey değişti. Apartman sakinlerinin tek yapması gereken, ortam ısısını yükseltmek veya düşürmek için pompa kadranına dokunmak oluyordu ve istedikleri ayarda ısınırken çok güzel bir sessizliğin tadını çıkarmaya başladılar.
Son yıllarda kullanımı artan ve gazlı ısıtıcılara rakip olan yüksek verimli teknolojiye sahip ısı pompaları, ev sahipleri için çok çekici bir seçenek olmaya başladı. Ve bu sistemin hızla yaygınlaşması, küresel enerji kaynaklı karbon salınımlarının yüzde 26’sını oluşturan bina ısıtma sistemlerinin, iklim değişikliği sorunu karşısında ekinliklerinin azalmasını sağladı.
Uluslararası Enerji Ajansı, dünya çapında ulusal iklim taahhütlerini yerine getirmek için gereken büyümeyi sürdürmek amacıyla yerleşim ve ticari alanlara ısı pompaları sistemini kurmanın ‘’Öncelikli Koşul’’ olması gerektiğini savunuyor. Aslında ülke çapında milyonlarca yerleşim birimlerinde yaşayan insanların bu kullanımı, enerji kaynaklarının tasarrufu yanında karbon salınımlarını en aza indirecek etkin adımlar olacağı göz ardı edilemez.
New York yönetiminin uygulamaya soktuğu İklim Değişikliği yasası, binaların önümüzdeki on yıllarda sera gazı salınımlarının büyük miktarda azalmasına neden olacaktır. Doğal gaz veya petrolle çalışan merkezi buhar kazanların ürettiği buhar ısısının yüzde 30’undan fazlası binalara dağıtım yapılırken kaybediliyor, binalarda yaşayanlar da kazana kumanda edemediklerinden fazla sıcaklık olduğunda camları açarak kaynak israfına neden oluyorlar. Oysa ısı pompaları üzerinde çalışan uzmanlar, en düşük verimli pompanın bile sera gazı salınımlarını azaltacağını ve işletme maliyetlerinde tasarruf sağlanacağını söylüyorlar.
Evsel ısı gereksinimlerini karşılama yolunda, karbon salınımı olmayan bu ısı pompası sistemi, toplumları 2050 hedefine, atmosfere sıfır karbon bırakma hedefine atılan adımlardan biri olacaktır. Halen sistemin daha kolay oluşturulması yolunda araştırmalar devam etmektedir. Örneğin biraz pencere klimasına benzeyen, ancak çok daha küçük bir cihaz üretimini sağladılar. Cihazın iç ve dış parçaları pencerenin kullanımını engellemeden, pervazın üzerine yerleştiriliyor ve de montajının teknisyenlere ihtiyaç duyulmadan çok kolay ve hızlı yapılabildiğini vurgulanıyor. Hatta üniteleri çiçekler ve dekoratif mumlarla kaplayarak, güneşli bir günde mekanı renkli görüntülerle süslüyorlar. Kurulmalarının çok kolay olması da sistemin çekici diğer bir yönü oluyor.
Uzmanlar ısı üretmede bu tür yenilemenin hızla yaygınlaşacağını, işletme ve bakım maliyetlerinden elde edilecek tasarrufun yanında gürültüsüz çalışma ortamı yaratması açısından da çekiciliğin artacağını bekliyorlar.
Ve de Birleşmiş Milletlerin 2050 yılına kadar toplumların yaşam düzenleri içinde atmosfere sıfır karbon salınımı yapmaları hedefine giden yolda Isı Pompaları da özel bir yere sahip olacağına inanıyorlar.
Geçen hafta sizlere İklim Değişikliği kavramının artık Türk Toplumu olarak bizde de benimsendiğinin bir adımı olacak nükleer santrallarımızın oluşumunu aktarmıştım. Bu yazımla da ülkemizin değerli ısı pompaları üretim dünyasına, kullanımı kolay ürünler üretme yolunu işaret ediyorum. Lütfen uzmanlarınız bu alandaki gelişmeleri incelesinler, kullanımı kolay ve az maliyetli yeni ürünlerle kullanımın yaygınlaşmasının önünü açsınlar…