İki haftadır İklim Değişikliği karşısında AB ülkeleri ve bizde neler olduğunu, hangi adımların atıldığını sizlerle paylaşmıştım. Bu hafta da ABD’de neler olduğuna bakalım;
ABD’nin en büyük enerji şirketlerinden birinin yeni fosil varlıkları geliştirme kararını, düşük karbonlu bir gelecekle örtüştürmek zor, ama alışılmadık ta değil. ABD’deki en az 8 büyük şirket şu anda yeni gaz santralları inşa ediyor ve bir başka 5 şirket de aynısını yapmayı planlıyor. Bu sektörün iklim değişikliğiyle mücadeleye olan bağlılığı hakkında rahatsız edici bir gerçeği ortaya çıkarıyor, tüm karbon-nötr taahhütler, mutlaka fosil yakıtları bırakmak anlamına gelmiyor, tezi tartışılıyor.
Bilim insanları yaptıkları açıklamalarda 2030’larda artık gaz alt yapısı inşa edemeyiz, mevcutları da kapatmayız, tezini savunuyorlar. Zira söz konusu bu tesisler çalıştıkça, her yıl atmosfere 35 milyon metrik ton CO2 salacaklar.
Enerji şirketleri ise hem elektrik güvenliği için gerekli olduğunu hem de kömürden daha temiz enerji kaynaklarına geçiş için önemli bir köprü olduğunu savunarak gaza olan bağlılıklarını açıklıyorlar. Bazıları da yeni tesislerin neden olacağı kirliliği dengelemek, emisyonları yakalamak ve bertaraf etmek için teknolojiye yatırım yapmayı, biyogaz ve hidrojen gibi daha temiz yakıtları kullanmayı planlıyorlar. Ancak stratejilerin hiç biri geniş ölçekte uygulamaya sokulmadı ve hepsi bugünün fiyatlarına göre ekonomik gözükmüyor.
Bu ardada Biden yönetimi de 2035 yılına kadar elektrik sektörünün karbondan arındırma arayışının bir parçası olarak yeni fosil yakıt tesislerine şüphe ile baktığını belirtti. Halen fosil yakıta dayalı elektrik üretimi ABD’deki sera gazı emisyonlarının %25’inden sorumludur ve ulaşım sektöründen sonra ikinci sıradadır, bu nedenle ABD’de karbon nötr bir ekonomiye geçiş elektrik sektörünün kendini yenilemesine bağlıdır, ancak sektördeki iki düzine dünya devi enerji kuruluşu henüz bu hedefe ulaşma yoluna girmiş değil.
Karbon nötr yolunda bu tartışmalar süre gelirken elektrik endüstrisi, ucuz yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması sayesinde temizlenmesi en kolay sektörlerden biri olduğunu kabulleniyor ve son yıllarda rüzgar ve güneş sistemlerinin maliyetlerinin düşmesiyle kullanımlarının hızla yaygınlaşmakta olduğunu açıklıyor ve bu sistemleri kurma maliyetlerinin düşmesinin ötesinde en önemli artıları, yakıtları olan güneş ve rüzgarın bedava olması.
ABD kamu kurumları 2025 yılına kadar 70 milyar dolar değerinde yeni doğal gaz ile çalışan elektrik santralı kurma planlarını açıkladı, bunların neredeyse tamamı eşdeğer temiz enerjiden daha pahalı olacak, karbon nötr enerjinin maliyeti düşmeye devam ettikçe, bu santralların yaklaşık 2035’ten itibaren işletilmesi ekonomik olmayacak.
ABD’nin üzerinde durduğu ve maliyetini ucuzlatmaya çalıştığı bir temiz enerji kaynağı da hidrojen, şu anda maliyeti çok yüksek. Sadece ABD’de değil, dünyanın birçok noktasında yeşil hidrojenin üretim maliyetinin düşürülmesi yolunda geniş araştırmalar var, hedefleri 2050 yılına kadar doğal gazdan daha ucuza mal etmek.
Bir süredir sizlere, bizim ve dünya ülkelerinin İklim Değişikliği ile mücadelede hedef aldığı karbon nötr enerji üretimindeki gelişmeleri aktardım. Umarım kendi alanlarında çok başarılı adımlar atan ekonomi dünyamız da bu gelişmeler paralelinde yeni sistemler oluşturma yolunda çalışır, zira gelecek nesillerimizin bu topraklar üzerindeki varlığı bu sistemlerin güçlü olarak oluşmasına bağlı olacak…