İhracat Bedeli Kabul Muamması

Vatandaşların gelir kalemleri hakkında tasarrufta bulunurken, nerede olursa olsun, kanun koyucuların ve idarecilerin çok dikkatli ve mümkün oldukça minimal olması gerektiğini savunurum. Gelir demek, sizin en değerli varlıklarınız olan zaman veya enerjiyi takas ettiğiniz bir değer aslında. Yani, çoğu zaman. Temel insan hakları ve ihtiyaçlarını bir yana bıraktığımızda, regülasyonlar, yerlerini korumak için mücadele etmeli; mücadeleyi kaybediyorsa kaldırılmalı.

Gelelim, başlığımıza. İhracat Bedeli Kabul Belgesi, bankalarca düzenlenen bir evrak. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, buna dayalı 32 Sayılı Karar, Tebliğ ve İhracat Genelgesi; ihracat bedellerinin yurda getirilmesini emrediyor. Yani, siz bir ihracat yapıyorsanız, kazandığınız parayı ülkemize geri getirmek zorundasınız. Aksi halde para cezası var.

Son zamanlarda, özellikle son bir yıldır, bariz bir sorunla karşı karşıyayız. Mükemmel bir dünyada, malını satan tüccar, fatura tutarını tahsil eder, ve konu kapanır. Ancak bildiğiniz üzere bu durum hep böyle olmuyor. Şirketlerimiz, yurt dışı tahsilatlarında sorun yaşayabiliyorlar. Çözümü de kolay değil, Avrupa’da 40-50 bin TL’den aşağıya hiçbir avukata ihtarname dahi göndertemiyorsunuz.

Dolayısıyla, tahsilatlar yapılamıyor. Yukarıda sayılan düzenlemelerdeki sürelere uyarak şirketlerimiz, ek süreler talep ediyorlar. Bu sürelerde de tahsilatları yapamıyorlar. Akabinde Maliye, savcılığa bildiriyor ve bazen de “tahsil edemediğiniz parayı ülkeye getirmediğiniz için idari para cezası” ile karşılaşıyorsunuz. Bu tabi ki kararlarda böyle yazmıyor; siz, tahsil edemediğinizi bir dava açarak göstermek zorunda kalıyorsunuz. Kanun’da belirtilen cezalar farklılık gösteriyor. Aslında bedeli yurda getirmiş olduğunuz bankada bariz iken, yurda bedel getirmeme üzerinden para cezası uygulandığı durumlar da sık yaşanıyor. Neyse ki mahkemeler bazen bunu fark ediyor ve gereken düzeltmeleri yapıyorlar.

İlk paragrafın filtresini bu olaya uygulamayı siz değerli okuyucuya bırakıyorum. Tahsilat sorununu hariç tutsak; çoğu zaman, bankada ihracat bedelinin getirildiği belli. Buna rağmen vergi dairesine yapılan beyanlar, oradan savcılığa yapılan bildirim, ve bu yönde şirketlerimize sürekli ve ciddi uygulanan para cezaları; sistemde sorun olduğunu gösteriyor. Ülkenin lokomotifi olan, üretim ve ihracat yapan şirketlere neden bunu yapıyoruz?