Finans

Hisseli parsel olayı..

Hisseli parsel olayı..

Son günlerden hisseli parsel olayı yine kentimiz gündeminde yer almaya başladı.
Haberlerin kaynağı da geçtiğimiz günlerde harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının yapmış olduğu basın toplantısı.
Gerek belediye başkanlığımız döneminde gerekse daha sonra çeşitli zeminlerde hisseli parsel olayı ile ilgili olarak en fazla mücadele eden bir kimse olarak bu konuyu biz de sütunlarımıza taşımayı uygun gördük.
Çünkü bugün kentimizdeki kaçak ve çarpık yapılaşmanın en önemli birkaç sebebinden birisi de kanuna karşı hile yolu ile yapılan ve halen de devam eden hisseli parsel satışlarıdır.
Bugün kentimizin yaklaşık % 55i bu şekilde hisselendirilmiş parseller üzerine plansız ve projesiz inşa edilmiş yapılardan oluşmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi hisseli parsel satışlarını yasaklamıştır.
Ancak ilgili maddenin son paragrafında "veraset yolu ile intikal eden bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan, kat mülkiyeti uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm. Sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları satış vaadi sözleşmesi yapılamaz denilmektedir.
Kanunun bu açık hükmüne karşı hile yoluna başvurularak hisseli parsel satışı yapılmasında "cebri icra yolu ile satışlar hariç ibaresinden faydalanılmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda bu şekilde alıcı ile satıcı arasında alacak borç ilişkisi kurularak yapılan satışlarda maalesef bazı avukatlar, bazı emlakçılar ve icra müdürleri aktif rol almışlardı.
Bu şekildeki satışlarla da esasen birçok sebeplerle devam eden kaçak yapılaşmanın alt yapısı da hazırlanmış oluyordu.
Belediye başkanlığımız döneminde kanunun açık hükmüne rağmen hileli yolla yapılan bu satışları durdurmak için başta Adalet Bakanlığı, kentimizdeki adli merciler ve bunlara bağlı olarak çalışan icra müdürlükleri nezdinde yaptığımız yazılı ve sözlü olarak çeşitli uyarılar, Cumhuriyet Savcılığına ilgili icra müdürlükleri aleyhinde yaptığımız suç duyuruları ve açılan davalar neticesinde takibat, icrası hariç diğer bütün icralarda bu satışlar durdurulmuştur.
Ancak o zamanlar 7. icrada ( talimat icrası ) yapılan satışlara engel olunamamıştı.
Bütün bu çaba ve gayretlerimizde başta Bursa barosu olmak üzere birçok meslek kuruluşu ve yerel basın da bizim yanımızda yer almıştı.
Ancak hukuki zeminlerde yaptığımız bu mücadelenin kısa sürede başarılı olsa da uzun vadede başarılı olabilmesi için İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrasındaki "cebri icra yolu ile ilgili satışlar hariç ibaresinin kanun metninden çıkarılması veya bu maddenin hileli satışları önleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyordu.
Bu değişikliğin de bir an önce gerçekleşmesi için kentimizin milletvekilleri nezdinde çeşitli girişimlerimiz oldu.
Üzülerek ifade edelim ki bir cümlelik yasa değişikliği o günlerden bugüne aradan 20 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen yapılamadı.
Dün olduğu gibi bugün de kanuna karşı hile yapılarak hisseli parsel satış kararları başka illerin mahkemelerinde verilmekte ve kentimizdeki talimat icrasına gönderilerek satış işlemi tamamlanmaktadır.
Temennimiz bu yasa değişikliğinin bir an önce gerçekleştirilerek yeşil ve tarım alanlarının bu şekilde talan edilmesinin önlenmesi ve plansız her türlü teknik ve sosyal alt yapıdan mahrum çarpık yapılaşmaya zemin hazırlayıp süratlendiren hisseli parsel olayının kentlerimizin özellikle de Bursamızın gündeminden çıkarılmasıdır.

Sayı: 727 - Sayı'nın Kapağı