Hem de tam zamanı, Uludağ Alan Başkanlığı Yasası Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmişken. Gelin önce Hawaii’de neler oluyor, göz atalım.
24 yaşındaki Hawaii yerlisi bir kadın Pasifik Adalarını etkileyen sorunlar hakkında TikTok’ta düzenli videolar yayınlayarak, turizmin yerli Hawaiililer için aşırı zararlı olduğunu beyan ediyor.
Adı Lily olan bu kadın bir araştırmacıyla yaptığı söyleşide, Hawaii’de yaşamakta olan yerliler için turizmin aşırı derecede zararlı olduğunu anlatmış. 2019 yılında Hawaii adalarını rekor bir seviyede 10,4 milyon kişi ziyaret etmiş, 2020’de pandemi nedeniyle bu rakam doğal olarak azalmasına rağmen yine de 6,7 milyonu bulmuş. Araştırmacının sorularını cevaplayan Lily, turistlerin Hawaii’nin doğal değerlerine saygısız davrandıklarından, erozyon, ülkelerinin doğal ve ekonomik değerini düşüren hareketlerden ve kirlilik gibi çevreye zarar verebilecek uyarı işaretlerini, çitle çevrili alanları ve ‘’İzinsiz Girilemez’’ işaretlerini görmezden geldiklerinden yakınıyor.
Sözlerine, “Vahşi hayvanları da rahatsız eden turistlerin sayısı inanılmaz derecede çok” diye devam ederken, hayvanları taciz etmemeleri konusunda bol miktarda uyarı levhası olmasına karşın geçen yıl bir turist çiftin fok balığına dokundukları için para cezasına çarptırılmalarının, sanki sıra dışı bir olaymış gibi medyada manşetleri doldurduğundan, yakınmış. Lily, Hawaii’yi ziyaret ederken kuralları hiçe sayan turistleri, ‘’Ziyaret ettiğiniz yerin değerlerine saygı gösterme zahmetinde bulunamıyorsanız, o zaman evinize dönebilirsiniz’’ diye ikaz ediyor. Ama dinleyen kim? Hawaii artık ABD’nin bir eyaleti. Turizm, eyaletin önde gelen hedefi ama artan turist sayısı yerli halka pek fayda sağlamıyor, paranın büyük bölümü otel sahiplerine, turizm endüstrisine akıyor.
Hawaii vatandaşlarının turizme uzak durmalarına rağmen bu hareket hızla gelişiyor, onlar da zararı en aza indirmek için birkaç yol deniyorlar, gelenlere şu çağrıyı yapıyorlar, “Çoğunluğu yabancılara ait otellere para vereceğinize, gelin bizim evlerimizde kalın, Hawaii’yi ve bizleri yakından tanıyın, kültürümüzü deneyimleyin. Biraz Hawaii dili öğrenmek için zaman harcayın, yerli halkımıza ait işletmeleri, restoranları kullanın. Ve son olarak ta, her şeyi bulduğunuz gibi bırakın…”
Bunları okurken doğa cenneti Uludağ’ımızın paha biçilmez güzellikleri, renkleri gözümün önünden aktı durdu. Evet, Alan Başkanlığı Yasası, “Dört Mevsim Uludağ Turizmini” hedefliyor, diğer deyimle ağırlıklı olarak bugün Alplerde süregelen yaz turizmini öne çekiyor. Aslında bu konuyu daha önceki yazılarımda, kış turizminin yıldızı olarak bilinen Alp Dağları’nın bugün artık yaz turizminin çok büyük bir çekim merkezine dönüştüğünü, işlemiştim. Yasa tasarısını medyada yayınlanan şekliyle dikkatle okudum, Uludağ’ın geleceğinin şekillenmesini ve dört mevsim turizmin hedeflenmesini içermekle beraber, bu hedefin en önemli kaynağı olan Uludağ’ın doğal değerlerinin korunmasına yönelik net adımlara rastlayamadım, aynı Hawaii’nin vahşi hayvanlarının korunmaması gibi… İsterseniz Uludağ’ımızın doğa hazinesini bir hatırlayalım, yerküre üzerinde sadece Alplerde ve Uludağ’da yaşayan çam cinsini, Uludağ Göknarı’nı, yine yerküre üzerinde sadece Uludağ’da bulunan 37 tür endemik bitkilerinin varlığını hatırlayalım ve bu değerlerimizin korunmasına yönelik çok net kuralların yasaya yerleşmesinin kaçınılmaz olmasını talep edelim.
Uludağ Üniversitemiz bilim insanlarının yaptıkları çalışmalarla yerlerini ve cinsleri belirledikleri endemik bitki alanlarını, bilgi panolarıyla donatalım ve Meclise sunulan yasaya da bu alanların korunmasına yönelik maddeleri yerleştirelim. Ayrıca bugün Alp Dağları’nı yaz aylarında dolduran turistlerin, tatilleri süresince ormanlar içinde hiç ağaç kesmeden oluşturulmuş, yön ve mesafe levhalarıyla donatılmış binlerce kilometre yürüyüş yollarında gün boyu yürüdüklerini de hatırlayalım. Uludağ’ı da yaz turizmine benzer yürüyüş alt yapısıyla donatalım. Yasa çıktıktan sonra Alan Başkanlığı Yönetimine önerim, yaz turizm oluşumuna adım atmadan, ekiplerinizle birlikte Alp Dağlarını yaz aylarında ziyaret edin, orada oluşan yaz turizm hareketinin içinde olarak Uludağ’a yönelik kararlarınızı netleştirin.