Yıllardır Bursa gündeminde olan Hanlar Bölgesi projesi ortaya çıkmaya başladı. Ankara’dan alınan destekle Bursa’nın tarihi dokusunun ortaya çıkması hedefleniyor. Bursa bu sayede ilk defa merkezi hükümet tarafından bir ayrıcalık sahibi oldu.
Tarihi yapıların etrafını sarmış binaların yıkımının, mülkün temelinde adaletin olduğuna inanılan toplumda uygulanması zordur. Hanlar Bölgesi’nin hayat kazanmasının Bursa’nın sosyal ve ekonomik gelişimine büyük katkıları olacağını düşünüyoruz. Şehir kimliğinin oluşması ve turizm gelirlerinin artması noktasında bundan daha fayda sağlayacak bir çalışma olamaz.
Bu noktada kazanılacak alanın tarihi dokuya uyumu çok önemli olacaktır. Gönül; çınarlarla, suyla ve sanat objeleriyle sade ve dingin bir ortam yaratılmasından yanadır. Çınar Bursa’nın yeşiliyle ve geçmişle bağını, su yapıları Evliya Çelebi’nin söylediği gibi “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” sözünü anımsatacak, tarihi objeler de Bursa’yı ziyaret edeceklere açık hava müzesini ziyaret ediyormuş hissiyatı verecektir.
Bizimki sadece bir öneri; bu yeni çehreyi Bursa’nın bir an önce tanıtmaya başlamasının yerinde olacağına inanıyoruz.
Bu güzel gelişme yanında 2007 yılında binaların yıkılmasına rağmen mesafe alınamayan Bursa Tabakhaneler ve Sıcaksu Kentsel Dönüşüm Projesi’ni de hatırlatmak istiyoruz. Alelacele çöküntü bölgesi ilan edilerek insanların dedelerinden kalan yerler bedavaya ellerinden alındı. Geçen on dört yılda bir hiçbir gelişme sağlanamadı. Birçok proje, yatırımcıdan söz edildi. Sonuçta gelinen noktada konut yapılacağı ifade edilmektedir. Bursa Tabakhaneler ve Sıcaksı Kentsel Dönüşüm Projesi’ne iyi çalışılmadan, plan yapılmadan başlanıldığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak AVM’den hisse sahibi olacağı bilgisiyle yerini istemeyerek satmak durumunda kalan hak sahipleri bugünkü bilgiler ışığında belki haklarının devamı yönünde bir karar vereceklerdi. Kim bilebilir?
Hanlar Bölgesi’nin Bursa’ya yakışır şekilde düzenlenmesini diliyoruz.
Diğer taraftan beklentimiz Bursa Tabakhaneler ve Sıcaksu Kentsel Dönüşüm Projesi’nin de şehrimizin merkezine betondan yeni bir hançer olmamasıdır.