Bugünlerde, “Hamitler Katı Atık Depolama Alanı’ndan yayılan koku, özellikle Geçit, Emek, Hamitler, Bağlarbaşı, Balat mahallelerinde yaşayanları yeniden rahatsız etmeye başladı, şikayetler arttı” haberi medyada yer aldı.
Gelin bu haberi okuyunca ağzımdan çıkan ‘’ama?’’ sorusunun cevabını arayalım, biliyorsunuz bu katı atık depolama alanı benim dönemimde, 1995 yılında oluşturuldu, defalarca bu köşede hatırlattığım düzende işletmeye alındı ve halen de o düzende işletiliyor, bu düzeni hatırlayalım;
Önce alanın seçimine göz atalım, göreve geldiğimde Bursa’nın çözüm bekleyen önemli sorunlarından biri, kentin büyümesine paralel büyüklükte ve çevreye zarar vermeyecek özellikte, yeni bir katı atık depolama alanının oluşturulmasıydı, zira Demirtaş’taki alan hem dolmuş hem de vahşi depolama nedeniyle, özellikle yaz aylarında çevreye saldığı mavi dumanı ve kokusuyla kentte yaşayanları rahatsız ediyordu. Yeni depolama alanının yer seçiminde aradığımız özellik, yerleşim alanlarının dışında ve bu alanlarda yaşayanları rahatsız etmeyecek mesafede olması, ön plandaydı. İşte bu koşullar göz önünde tutularak Hamitlerdeki 1500 dönüm genişliğindeki alan bulundu, çevresinde yoğun yerleşimler yoktu, ama şimdi var, yukarda adlarını yazılı, koku şikayetleri olan yerleşimler…
Gelin şimdi Hamitler Katı Atık Depolama Alanı nasıl oluştu, onu hatırlayalım. Yer seçildikten sonra düzenlemenin ilk adımında, döküm alanı temizlenerek, atıklar içinden sızacak kirli suların yeraltı suyuna karışmasını önlemek için, alan su geçirmez sıkıştırılmış kil malzeme ile kaplandı, ardından atıklardan sızacak suları süzecek drenaj şebekesi geçirgen bir tabaka içine yerleştirildi ve ana toplayıcı hattın sonuna da kirli su arıtma tesisi kondu, arıtılan temiz su dereye bırakıldı.
Gelen katı atıklar alana tabakalar halinde sıkıştırılarak yayılıyordu, bu depolama belli yüksekliğe ulaşınca da üzeri sıkıştırılmış toprakla kaplanıyordu, atık içindeki malzemelerin ayrışmasıyla oluşan gazların %70’i metan gazıydı, bir enerji kaynağıydı, işte bu nedenle bu gaz enerji üretilmek üzere, alana çakılan borularla dışarı alınıyordu. Bu borular bir toplama hattında birleştiriliyor ve atıkların ürettiği gaz bölgenin alt ucunda kurulmuş, metan gazıyla çalışan enerji santraline ulaştırılıyordu ve enerji üretiliyordu. Ayrıca jeneratörlerden çıkan egzoz gazının ısısı da su ısıtmada kullanılıyordu.
Aslında bu düzeni önce, Başkan olduğum yıllarda kentimizin katı atıklarının atıldığı Demirtaş’taki vahşi depolama alanında kurmuştum. Alana vahşi depolamayla yığılan atıklardan çıkan metan gazının mavi dumanı ve kokusu tüm kenti sarardı o günlerde. Önce bu atıkların üzerini sıkıştırılmış toprak dolguyla kapladık, ardından borular çakarak çöpten çıkan metan gazını dışarı aldık. Bölgenin hemen altına da metan gazıyla çalışan jeneratörler yerleştirip enerji üretmeye başladık, bu üretim birkaç yıl öncesine kadar devam etti. Bu sayede hem enerji üretiyorduk hem de jeneratörlerde yanan egzoz gazının ısısıyla su ısıtıp çevre binaların kalorifer sistemine aktarıyorduk, böylesine çevre dostu örnek bir proje oluşmuştu.
Şikayetlerin aktarıldığı haberde yer alan fotoğrafta alana dökülen atıklar, sanki vahşi depolama yapılıyormuş görüntüsü veriyor ama Büyükşehir Belediyemizin bu sistemin işletilmesinden sorumlu uzmanıyla görüştüğümde, yukarda anlattığım depolama düzeninin aynen uygulandığını öğrendim. Uzman arkadaşımız, “Sistem uygulamaya sokulduğundan beri aynı düzende işletiliyor, ilk günden itibaren o koku zaten vardı ama çevremizde bu kokudan rahatsız olacak bugünkü yerleşimler yoktu” dedi.
Evet, Hamitler Katı Atık Depolama Alanı düzenlemesi, bugün Avrupa kentlerindekilerle aynı standartta yapılmıştır, tüm alt yapı da bu standarda uygun durumdadır.
Ben adlarını yazdığım mahalle sakinlerinin kokudan rahatsızlıklarını azaltma adına, sistemin işletilmesinden sorumlu uzmana, lütfen Hamitler Katı Atık Depolama Alanı’ndaki depolama işlemini, yukarda özetlediğim kuruluş projesi esasları içinde ve fakat anında üzerini örterek işlemi sürdürmelerini rica ettim.
Bu arada Büyükşehir Belediyesi dünyanın karşı karşıya olduğu iklim değişikliği felaketiyle mücadelede etkin çözümlerden biri olan Güneş Enerjisi Sistemini (GES) BursaRay duraklarından, muhtelif Belediye tesislerinin çatılarına kadar, çeşitli alanlarda kurmaya başladı. Hamitler Katı Atık Alanı’nın önce dolan bölümlerinden başlayarak ki tamamı 1500 dönüm büyüklüğündeki bu geniş depolama alanında, üzerinde yapılacak düzenlemelerle, büyük kapasiteli bir GES kurulmaya başlanır ve devam eder, hatta rüzgar kapasitesi ölçülerek rüzgar enerjisi sistemi de eklenebilir.