Çok yakın zamanda araç piyasasına çıkan elektrikli vasıtalar birdenbire yüksek oranlarda tercih edilmeye başlandı. Otomotiv sektörü pandemi ile birlikte tam bir dönüşüm başlattı. Bu süreçte geçiş o kadar hızlı oldu ki “Gelir ama biz görmeyiz.” tabiri aniden gerçekleşti. Ülkemizde bu değişim beklenenden hızlı gelişti. Otomotiv üreticilerinin yeni modelleri birbiri ardına sıralaması ve geçmiş yıllara göre artan menziller, mevcut akaryakıt maliyetleri, en azından “Denemekten zarar gelmez.” dedirtti.
Bundan yaklaşık 3-4 yıl önce elektrikli araç sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, bugün sayıları oldukça arttı. 2020 yılında Türkiye'de sadece 7 elektrikli otomobil modeli satışa sunuluyordu. Bugün ise model sayısı neredeyse 35'e yaklaştı. Satış grafikleri de aynı oranda değişti.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği verilerine göre 2020 yılında Türkiye'de sadece 220 adet elektrikli araç satışı gerçekleşti. Geçen 3 yılda, yani 2023 yılı sonunda %100 elektrikli olan araç satışları 6.942 adede çıktı. Bu 3 yıllık süreçte elektrikli araç satışları yüzde 3 bin arttı. 2023 sonuna gelindiğinde de artık çift haneler görüldü. 65 bin 512 adet elektrikli otomobilin satıldığı yılda, büyüme bir önceki yıla göre %850'ye yaklaştı. Sadece 2023 Aralık ayında büyüme yüzde 1000'i geçti.
Bir önceki yılın aynı ayında 1020 adet elektrikli araç satılırken, Aralık 2023'te 11 bin 289 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Yeni yılla birlikte bu büyüme aylık bazda da sürdü. Ocak 2024'te toplamda 3 bin 542 adet elektrikli otomobil yola çıktı. Geçen yılın Ocak ayında bu miktar sadece 707 adette kalmıştı. İlk ayda büyüme geçen yıla göre %270 oldu.
Bu tabloya bakıldığında artık elektrikli otomobillere olan talebin gittikçe arttığı görülüyor. Özellikle %10 Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) bareminde kalan modellere ilgi gittikçe yükseliyor.
Bugün Türkiye pazarına baktığımızda en ucuz elektrikli otomobilin fiyatı 885 bin lira Dacia Spring (310 km menzil), onu 899 bin lirayla Leapmotor T03 (417 km) izliyor. İlk üçe giren modellerden biri de Opel Corsa-e. 1 milyon 313 bin liralık fiyatı ile dikkat çeken aracın menzili 350 km. 1 milyon 425 bin liralık fiyatla Fiat 500e ve 1 milyon 423 bin lira fiyatla TOGG T10x de etiket sıralamasında ilk 5'e giren modellerden. 1.5 milyon liranın üzerine çıktığımızda Citroen e-C4, Opel Mokka-e, Nieve EV Zoom geliyor. 1.6 milyonluk sınırda da Hozon Neta U, Hyundai Ionic 6 Advance ve Jeep Avenger var. 885 bin liradan başlayan elektrikli araç fiyatları marka ve modellere göre 15 milyon liraya kadar çıkıyor.
Akaryakıt fiyatlarına her geçen gün yeni zam furyası geliyor. Böylece kilometre maliyetlerinde de sert artışlar yaşanıyor. Bugün 100 kilometrede ortalama 7 litre yakıt tüketimi gerçekleştiren bir otomobilin yakıt maliyeti 290 lira. Yani kilometre maliyeti neredeyse 3 liraya yaklaşıyor. Elektrikli otomobillerde ise durum biraz daha farklı. Özellikle evden normal prizden şarj edildiğinde veya bir wallbox duvar ünitesiyle maliyetler çok düşük. Ortalama 60 kwh bataryayı %100 şarj ettiğinizde yaklaşık 400 km seviyelerine ulaşılıyor. Bunun maliyeti de normal ev elektriğinin bir üst kademede olduğunu düşünürsek, 180 lira. Kilometre başına maliyet 45 kuruş seviyesine kadar düşüyor.
Hızlı şarj noktalarında da durum biraz daha farklı. 22 kw bir istasyonda AC dediğimiz toplam maliyet 426 lira. Burada da kilometre başına maliyet 93 kuruşa kadar çıkıyor. Eğer yüksek hızlı bir istasyondaysanız (180 kw mesela), burada maliyet oldukça yüksek. DC’de hızlı şarj özelliğini de kullanmış oluyorsunuz. Toplam maliyet 540 lira olurken, kilometre başına 1 lira 35 kuruş tüketilmiş oluyor. Fakat buna rağmen benzinli araçlardan %50 daha ucuza dolum oluyor.
Pazarlama konusunda da firmalar cazibe yaratmaya çalışıyor. Örneğin MG firması, MG4 Electric modellerini Şubat ayında alanlara 1 yıllık şarj hediye etmiş. Yani 1 yıl boyunca şarj bedeli ödemeyecekler. Bilgilerinize.