Kıymetli okurlar, bilindiği üzere pandemi dönemi ile birlikte dünya genelinde hayat akışının değişmesinin ekonomik sonuçları doğmuştur. Bu sonuçlardan en önemlisi dünya genelinde ortaya çıkan enflasyonist ekonomik koşullar olmuştur. Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinde bile, enflasyon oranları olağan akışın üzerinde gerçekleşmiştir.
Şüphesiz ki enflasyon artışlarının şirket bilançoları üzerinde tahrip edici etkileri ortaya çıkmıştır. Bu etkilerden en dikkat çekici olanı ise, uzun yıllardır şirket aktifinde yer alan demirbaşların değerlerinin güncel değerinden uzaklaşması ve reel bilgi verme vasfını kaybetmesidir.
İşte bu doğrultuda 09.06.2021 tarih ve 31543 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 530 seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Taşınmazlar ile Amortismana Tabi Diğer İktisadi Kıymetlerin Yeniden Değerlenmesine İlişkin düzenleme ile açıklamalarda bulunulmuştur.
İlgili mevzuat hükmüne göre, bilanço esasına göre defter tutan tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin aktiflerinde yer alan taşınmazlarının değerlerinin Yİ-ÜFE değerindeki artış oranı dikkate alınmak suretiyle yeniden hesaplanmasının usul ve esasları açıklanmıştır.
Ayrıca yararlanma hakkına sahip olan mükellefler, 9/6/2021 tarihi itibarıyla aktife kayıtlı bulunan iktisadi kıymetler bakımından söz konusu fıkra uygulamasından yararlanılabileceklerdir. Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler ile iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetler, bahse konu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulamaz. Kapsama giren işletmelerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetler emtia niteliğinde bulunmadığından, yeniden değerlemeye tabi tutulabilecektir.
Yeniden değerlemeye tabi tutulacak taşınmazların, 213 sayılı Kanun uygulamasında amortismana tabi iktisadi kıymet mahiyetinde olması zorunluluğu bulunmadığından, müessese hükümlerinden faydalanmak isteyen mükelleflerce boş arazi ve arsalar da yeniden değerlemeye tabi tutulabilecektir.
Yeniden değerleme, 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri üzerinden yapılacaktır. İktisadi kıymetlerden amortismana tabi olanlar için amortismanın herhangi bir yılda eksik ayrılması veya hiç ayrılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak değer, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenecektir.
İlgili tebliğin 8 inci maddesinde yer alan “Yeniden değerleme, uygulamadan yararlanma hakkını haiz mükelleflerin 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanlar esas alınmak suretiyle 31/12/2021 tarihine kadar yapılabilecektir.” Hükmüne ilave olarak 7338 sayılı kanun ile 01.01.2022 tarihi itibariyle değerleme işlemine devam edebileceklerdir. Yani buradan anladığımız, yeniden değerleme müessesi yasa hükmü ile birlikte kalıcı hale gelmektedir.
Enflasyon muhasebesi uygulamasının 2023 yılına ertelendiğini de göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin bilançoları takdir edilmelidir ki önemli ölçüde enflasyon erozyonuna uğramıştır. Gerek yurt dışından finansman ihtiyacı duyan büyük ölçekli sanayi kuruluşları olmak üzere ihracatçı mükellefler çeşitli sebeplerle düzenli aralıklarla döviz cinsinden bilançolar hazırlamakta ve kullanıcılara deklare etmektedir. Bu doğrultuda Türk şirketlerinin bilançolarını daha net ve doğru bilgi verecek şekilde oluşturulmasına imkan verecek olan mevzuat uygulamalarına ihtiyaç doğmaktadır.
değerleme müessesi