İklim krizi ile beraber dünyanın ısınmasını sınırlandırmak için bir araya gelen ülkeler, “Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”ni (UNFCC) kurdular. Günümüzde UNFCC’ye taraf olan 196 ülke “Taraflar konferansı” anlamına gelen “Conference of the Parties” kısaca COP olarak adlandırılan küresel iklim zirveleri ile her yıl bir araya geliyor. Geçen yıl pandemi nedeniyle ertelenen Dünya İklim Zirvesi’nin 26’ncısı bu yıl 31 Ekim - 12 Kasım tarihlerinde İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşti. COP 26 neden önemli derseniz; 2015 yılında Paris’te gerçekleşen zirvenin sonunda Paris Anlaşması ortaya konuldu. COP müzakerelerinin en önemli başlıkları ülkelerin ulusak katkı beyanlarının güncellenmesi ve iklim finansmanı konuları oldu.
Zirveden derlenen bazı notlar;
-Hindistan, 2070’ye dek sıfır emisyona ulaşacağını taahhüt etti.
-Çin, yeni emisyon azaltma planları sunmadı.
-Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 100’den fazla ülke, ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulunduğunu açıkladı.
-Zengin ülkeler Güney Afrika’ya kömürün aşamalı olarak azaltması için 8,5 milyar dolar yardımda bulunacağını açıkladı
-Rusya ve Çin küresel metan taahhütlerini uzattı. (Metanın karbondioksitten 21 kat daha kalıcı ve etkisinin CO2’ninkinden yaklaşık 100 kat daha fazla olduğunu hatırlayalım!)
-Net sıfır hedefleri, güncel finansal varlığın %40’ını kapsıyor.
-20 ülke fosil yakıt finansmanını durdurma kararı aldı.
-45’ten fazla ülke, kömürden çıkış taahhüdü verdi. Ancak Türkiye, Çin, Hindistan, Avustralya, Rusya ve ABD bu listede yer almıyor!
-45 farklı ülke doğayı korumak ve daha sürdürülebilir tarım yöntemlerine geçmek için acil eylem ve yatırım sözü verdi.
-ABD Enerji Bakanı, yeni hedeflerinin 2030 yılına kadar atmosferden karbondioksit çıkarma maliyetini ton başına 2000 dolardan 100 dolara azaltmak olduğunu açıkladı.
-Enerji Dönüşüm Komisyonu tarafından yapılan çalışmada, COP 26’da verilen taahhütlerin dünyanın 2030 yılına kadar ihtiyaç duyduğu emisyon kesintilerinin yalnızca %40’nı oluşturacağını belirtti.
-Zirveye katılan dünya liderleri yeşil teknolojiyi alternatif kirletici enerji kaynaklarından daha ucuz hale getirme planlarını duyurdular. Buna destek olarak, dünyanın en büyük bankaları ve 130 trilyon dolarlık varlık değerindeki emeklilik fonları, seragazı emisyonlarını azaltmada kilit bir rol oynama taahhüdünde bulundu. 45 ülkeden 450’nin üzerinde finans kuruluşunun seragazı emisyonlarını azaltmak için verdiği taahhüt, COP26’nın başarılarından biri olarak tarihe geçti.
-COP26’ya katılan fosil yakıt delegelerinin sayısı, ülkelerin delege sayısından daha fazla…
-Türkiye, Brezilya’dan sonra COP26’ya en çok delege gönderen ülke oldu.
-Ukrayna 2035’te kömüre veda edeceğini duyurdu.
Paris Anlaşması 2015 yılında gündeme geldiğinden beri üzerinden 6 yıl geçti ancak ülkeler taahhüt ettikleri azaltımı maalesef yerine getirmediler. Ülkelerin 1,5 derece hedeflerine yönelik ortaya koydukları taahhütler, ısınmayı bu sınırda tutmaya yeterli değil. BM Emisyon Açığı Raporu’na göre, eğer ülkeler 2030 emisyon hedeflerini tam olarak tutturabilirse, küresel ısınma bu yüzyılda 2,7 derece civarında sınırlandırılabilir. Paris Anlaşması’nın ortaya koyduğu iddialı 1,5 derece hedefine uyum sağlamak içinse kolektif çabanın yedi kat daha yüksek olması gerekiyor. Bu nedenle, Birleşik Krallık COP26 yönetimi, Glasgow’dan alınacak nihai sonuç olarak 2023 yılına kadar yeni Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contributions, NDC) talep ediyor.