ÇİN, ALMANYA, AB VE ABD

Yazılarımda zaman zaman Çin konusuna değiniyorum. Bunun nedeni, 1,4 milyarlık nüfusu ve gelişen teknolojisi sayesinde hem üretici hem de tüketici olarak çok önemli bir ülke olması. Dış ticaret açısından da her yıl önemli ölçüde döviz fazlası veriyor. Yine önemli bir Batı ülkesi de, disiplinli bir üretim ve satış ağı ile en kötü koşullarda bile dış ticaret fazlası veren Almanya.

Batı; yaptırım, siyasi tehdit ve kamuoyu baskısı ile Çin'e sınırlar koyamayacağını yavaş yavaş kavrıyor. Çin, Batı’nın diğer rakiplerine kıyasla devasa bir teknolojik ve ekonomik donanıma, işleyen bir dış politika stratejisine sahip. Batı kamuoyunda Çin hakkında yapılan menfi yorumların bu Asya devinin gerçek dinamiklerini açıklamaktan uzak analizler olduğu anlaşılıyor. ABD'nin ithal yasakları ve AB'nin gümrük duvarları Çin’i engellemeye yetmiyor.

Almanya ile Çin arasındaki ticari ilişkiler son yıllarda ne kadar eleştirilerin konusu olsa da, her iki ülke de günün sonunda birbirlerinden feragat edemeyecek kadar karşılıklı bağımlılık içinde.

Çin ile Almanya'nın toplam ticaret hacmi, 2023 rakamlarına göre 254 milyar Euro. Çin aynı yıl Almanya'ya 157 milyar Euroluk ihracat yaptı. Yani Çin’in ithalatı 97 milyar Euro. Arada Çin lehine 60 milyar Euro fark var. Bu farkın yakın gelecekte değişmesi de mümkün görünmüyor. Çin; AB’nin gümrük duvarlarından ve Çinli yatırımcılara yapılan kısıtlamalardan şikâyet ediyor. Almanya ve AB; Çin'in sanayi ürünlerindeki ihtiyaç fazlası aşırı üretiminden şikayetçi.

Çin, Batı’nın büyümeyi düşürmesini engellemek amacıyla yüksek teknolojik ürünler, solar hücreler, rüzgar türbinleri, lityum aküler ve elektrikli otomobil üretimine aşırı artışa gitti. Çin'in iç pazar ihtiyaçlarının çok üzerindeki bu artışlar, söz konusu ürünlerde yakalanan düşük fiyatlar sayesinde ihraç ediliyor. Örneğin 2022 yılında Çin ile ABD arasındaki ticaret hacmi 760 milyar dolar seviyesinde idi. Bu rakamın neyi ifade ettiğini anlamak açısından şunu söyleyebiliriz; 2022 yılında Çin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 3,6 trilyon USD seviyesine yükselmiştir.

Bu yükselmeyi tetikleyen etken ise otomotiv ihracatı. Yıllık yüzde 75 artarak ihracattaki yükselişi sürükledi. Yüksek teknoloji ihracatı ise 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3 civarında azalarak 990 milyar USD seviyesine geriledi. Çin'in yıllık ithalatı ise 2022 yılında 2,7 trilyon USD idi.

ABD'nin 2022 yılındaki ticaret hacmi 5,36 trilyon dolardır bu dönemde toplam ihracat 2,08 trilyon dolar, toplam ithalat ise 3,28 trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Alman hükümetinin daha önce açıkladığı; sistemsel rakip, riskin azaltılması gibi Çin stratejisi, Çin'de tartışılıyor ve Çinliler iki ülke arasında bir çatışma olmadığına vurgu yapıyor.

Alman kamuoyu ve siyasetinde; Çin'e karşı oluşan atmosfere rağmen, rakamlardan ciddi bir sapma görülmüyor ve Çinliler rakamlarla hareket ediyor.

Çin tarafı, ekonomik büyümenin hızının durmasının Batı kamuoyunda abartıldığı görüşünde. Batı medyasında 1995 yılından beri Çin’i büyük krizlerin beklediği haberlerinin yapıldığına dikkat çeken Çin tarafı, mevcut kriz haberlerinin de aynı mantıkla yapıldığını düşünüyor.

Verimli üretim sistemleri konusunda da başarılı olan Çin’in en büyük avantajlarından biri yeteri kadar uzmana sahip olması ve uzman yetiştirme konusunda dünya standartlarında bir seviye yakalaması. Verilen bir bilgiye göre şimdi hâlen 5 milyon AR&GE elemanı çalışıyor.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, 2022 yılında Çin'de kişi başına gelir yüzde 50 artarak 5.310 dolar oldu. Kişi başına harcama da yüzde 1,8 artarak 3.533 dolar seviyesinde gerçekleşti. Çin 17,9 trilyon dolarlık GSYH’lık hacmi ile dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Birinci ABD'nin (25,4 trilyon dolar) altında ve üçüncü Japonya'nın (4,2 trilyon dolar) üzerinde.

2022 yılında dolar bazında kişi başına milli gelirin en yüksek olduğu ülke (Dünya Bankası - Satın Alma Gücü Paritesine göre) 142 bin dolar ile Lüksemburg. Bu miktar ABD'de 76 bin dolar, Almanya'da 63 bin dolar ve Suudi Arabistan'da 59 bin dolardı. (Petrol gelirlerinden oluşuyor.)

Resmi açıklamalara göre, ülkemizin 2023 yılı kişi başına milli geliri 13.110 dolar olarak hesaplandı. Bunun daha az olduğu ile ilgili beyanlar da var. Sonuç olarak gelişmiş ülkelerin oldukça uzağındayız.

Şimdi çalışma zamanı.