Geçen yazımda kentleşmenin ve küreselleşmenin ulaşımda yarattığı taleplerin çağdaş teknoloji ile nasıl karşılanabileceğini bir ölçüde analiz etmeye çalışmıştım. Bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişim önümüze yeni bir tablo koydu. İmkânların çoğalması; taşımanın hızlanmasına, bu da taleplerin daha çabuk ve daha güvenilir şekilde yerine getirilmesine hız verdi. Bu, insan taşımasında da diğer bütün taşımalarda da böyle. Örneğin kentlerin büyümesi insan taşımasında yoğunluğun artmasını, bu da çözümde çeşitlemenin gerekli olduğunu ortaya çıkardı.
Öncelikle raylı sistemler öne çıktı. Başlangıçta ülkemiz bu sistemin neredeyse tümünü ithal ediyordu. Hatta Bursa’da raylı sistemin ilk kuruluşunda müteahhit firma traverslerin temininde zorluk yaşayınca biz aracı olmuş ve beton travers yapımında hız ve dayanım yönünden çimento olarak katkı sağlamıştık.
Yoğun kentleşmenin yaşandığı bir metropol olarak Bursa’ya baktığımızda uzun yıllar önce inşa edilen raylı sistem zaman içerisinde gelişmiş ve büyümeye devam etmiştir. Konunun pek çok ayrıntısı var. Bunlardan birkaçını irdeleyelim. Örneğin yolcu vagonlarının tedariki önemli bir maliyet oluşturuyor. Üstelik ithal de ediliyordu. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri Bursa’ya bir bakalım. Hâlen BURSARAY Raylı Sistem Hattı, Kestel - Uludağ Üniversitesi ve Kestel - Emek hattı olmak üzere 39 kilometrelik 38 istasyonlu hat aktif olarak kullanılıyor. Bu hatlarda kullanılan 48 Siemens ve 30 Bombardier vagona ilave olarak, geçtiğimiz yıllarda Bursa’daki Durmazlar firmasında üretilen 60 yerli vagon daha ilave edilmişti. Bu ana hattın yanı sıra 6 kilometre ve 14 duraklı Kent Meydanı - Heykel tramvay hattı ile 2,2 kilometrelik 9 duraklı Çınarönü - Zafer Meydanı hattı, kesintisiz ve konforlu ulaşım için Bursalıların tercihi oldu.
Bursa kent içi ulaşım sisteminin daha verimli kullanılması amacıyla, Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen sinyalizasyon optimizasyonu tamamlandı. Yaklaşık 140 milyon TL’ye mâl olan yatırım 2021 yılı Ekim ayında devreye alındı. Yapılan çalışma ile daha önce Üniversite - Nilüfer arası 6 dakika ve Nilüfer - Arabayatağı arası maksimum 3,5 dakika sefer sıklığını destekleyen sinyalizasyon sistemi, Üniversite - Arabayatağı arasında 2 dakika sefer sıklığını destekleyecek şekilde tasarlandı. 1994-2016 yılları arasında yılda birkaç kez toplantı için gittiğim Brüksel’de, yoğun yolcu saatlerinde bu sefer sıklığı 1 dakikaydı.
Bursa’da yoğun saatlerde sadece Küçük Sanayi - Demirtaşpaşa arasında çalışan 3 no’lu yeni bir hat oluşturuldu. Mevcut kapasite sadece Acemler’den Üniversite istikametine %53 oranında artmış oldu. Yeni alınacak araçların devreye girmesiyle tüm hat için toplam kapasite artışı yaklaşık %66’ya ulaşacak. Yeraltı metrosu ve raylı sistemler uygulamasını büyük kentlerde yaygınlaştırma konusunda epey geciktik. Şimdi bu uygulamayı yapmak her yönüyle daha pahalıya mal oluyor. Ama mutlaka yapılması da gerekiyor.
Konuya devam edeceğim.