Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin (BUSİAD) Yüksek Danışma Kurulu (YDK) Bildirisi yayınlandı.

BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, zor bir dönemden geçtiklerini, Türkiye’nin bulunduğu bölgede çatışma ve savaşların devam ettiğini belirtti. Ekonominin dış politikadan bağımsız olamadığını kaydeden Türkay, “Yapılan ekonomik hatalar, bizi dünyadan negatif olarak ayrıştırmıştır. Yapılan hataların bedellerini halen ödemekteyiz. Devletin tasarrufta örnek olması beklenirken, ortada görünen bir şey olmadığı da açıktır” dedi. Türkay, şunları dile getirdi:

“Pandemi ile başlayan yüksek enflasyon ve faiz döneminin sonuna gelindiği de görülüyor. Türkiye’nin de düşük faiz dönemine hazırlandığı, gelen rakamlar ve açıklamalarla ortadadır. Düşük faizin üretime katkısı olacağı açıktır. Finansa daha uygun şartlarla ulaşılacağı bir döneme giriliyor olabilir. Ancak, finansın dağılımı da çok önemlidir. Üretimi destekleyecek bir finans dağılımı göz önüne alınmalıdır.

Türkiye pahalı bir ülke

Bu arada carry trade bizim için ciddi bir risk oluşturuyor. Turizm gelirlerinin artacak bir döviz açığını ne kadar karşılayacağı belirsizdir. Döviz sıkıntısına karşı nasıl bir tedbir uygulanacağını merak ediyoruz. Türkiye ihracat ile büyüyen bir ülkedir. İhracatta yaşanacak olumlu gelişmelerin ülke için olumlu sonuçları olacağı açıktır. Halen ülkemiz çok pahalı bir ülke konumundadır. Turizm gelirlerinde artış ivmesini kaybetmiş görünmekte. Vatandaşımız bile pahalılıktan dolayı yurtdışına tatile gitmektedir.

Bakımcı Okulu eğitime başladı Bakımcı Okulu eğitime başladı

Tarımda, pahalılık kendisini tüm yalınlığıyla göstermekte. Özellikle başta akaryakıt olmak üzere enerji maliyetlerinin yüksekliği çiftçiyi zor durumda bırakmaktadır. Özellikle et fiyatları dar gelirli için alınamaz noktaya ulaşmış durumda. Avrupa ülkeleri enflasyonla mücadelesinde gıda ürünlerini sabit tutmaya çalışarak başarmış görünürken, bizde durum tersi olmuş ve ülkemizdeki gıda fiyatları, bir Avrupalı için bile çok pahalı hale gelmiştir. Etin kilosunu Avrupalı 5-10 euro arasında alırken, bizde bu rakam 16-25 euro arasında olmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Yüksek gıda fiyatı salt dar gelirliyi değil, çiftçiyi de mutsuz etmektedir. Tarıma acilen el atılmalı ve adil gelir dağılımına ulaşana kadar dar gelirlinin en azından gıdaya ulaşımı daha uygun hale getirilmelidir.

Vasıfsız işlerde göçmenler çalışıyor

İstihdam yaşanan sorunlar açıktır. Aranan eleman bulma zorluğu devam etmektedir. Vasıfsız işlerde göçmen çalıştırma gerekliliği ülkemizi bilinmez bir noktaya götürmektedir. Ucuz iş gücüyle üretim anlayışı bizi orta gelir tuzağından çıkarmaz. Göçmenler olmasa üretim yapamayız anlayışının bir an önce değişmesi gerekmektedir. Ülke nüfusunun üretimi öncelikleyen bir değer algısına kavuşması gerekmektedir. Ülkenin kendi insan kaynaklarını üretmeye ve verimli olmaya yönlendirmesi şarttır.

Eğitimde yaşanan sorunlar, salt üretim, gelişme ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için insan gücümüzün artırılmasına dönük bir çaba olmanın ötesine geçmiş görülmektedir.”

Editör: DİLEK ATLI