Geçen hafta Bursa Kent Konseyi, geniş bir katılımla, Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy başkanlığında toplandı. Toplantıyı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey açtı ve konuşmasında konseyin yeni yapısını ve işleyiş düzenini anlattı. Onu dinlerken, konseyin kuruluş yapısına kavuşmasını ve hatta bir adım ötesine geçerek, tamamen sivil toplumun temsilcisi konumuna sokulmasını öğrenmek beni çok mutlu etti.
Bursa Kent Konseyi’ni ben kurmuştum, oluşum ve işleyiş düzenini de, danışmanlarımla belirlemiştik. Konsey kentimizdeki sivil toplum kuruluşlarının ve Yerel Gündem21 çalışma gruplarının temsilcileri, muhtarlar, bilim insanlarının bir araya gelmesiyle oluşuyordu. Konseyi Büyükşehir Belediye Başkanı yönetecek, Bursa’daki yaşamla ilgili konuları gündemine alacak, tartışacak ve çözüm yollarını belirleyecek idi. Konsey kent yaşamıyla ilgili bir karar aldığında, bu kararı Başkan Büyükşehir Belediye Meclisinin gündemine aldıracak ve mecliste tartışılmasını sağlayacak, kabul/ret kararını Kent Konseyi’ne iletecek idi. Ben Başkanlıktan ayrıldıktan sonraki dönemlerde Konseyin bu etkinliği azaldı, toplumla iletişimi zayıfladı, adeta belediyenin bir birimi konumuna oturdu.
Başkan Mustafa Bozbey’in oluşturduğu yeni düzende Kent Konseyi bir adım daha halka yaklaşmış, başkanını kendi seçip, kent sorunlarını doğrudan halkın tartıştığı bir kent organı olmuş. Ve yine konseyin kentle ilgili bir kararının Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine alınarak tartışılması, karara bağlanması yolu canlı tutulmuş. İşte bu yönüyle Bursa Kent Konseyi halkın sesi konumuna daha sağlam oturmuş.
Toplantının başında dağıtılan Bursa Kent Konseyi ÇALIŞMA RAPORU’24 kitabına göz attığımda, konseyin çok sağlam temeller üzerinde yükselerek Bursa sosyal yaşamına sahip çıktığını görmenin mutluluğunu yaşadım. Kentimizdeki farklı toplumsal grupların, ihtiyaç ve beklentilerini göz önünde bulundurarak, bu grupların sorunlarına çözüm üretmek için beş farklı meclis oluşturulmuş; ÇEVRE MECLİSİ, KADIN MECLİSİ, GENÇLİK MECLİSİ, ENGELLİLER MECLİSİ, ÇOCUK MECLİSİ.
Ayrıca Kent Konseyi’nin görev alanlarında, yönetişim anlayışına dayalı çeşitli toplum kesimlerinin, kaliteli ve yaşanabilir bir kentin yönetiminde aktif rol almalarını hedefleyen, gönüllülük esasında oluşmuş, gerektiğinde uzman desteği alan, şeffaf ve katılımcı çalışma grupları da oluşturulmuş, Afet Yönetimi Çalışma Grubu, Akıl Sporları Çalışma Grubu, Bisiklet Çalışma Grubu, Emekliler Çalışma Grubu, Hayvan Hakları Çalışma Grubu, Merinos Çalışma Grubu, Müzik Eğitim Çalışma Grubu, Planlama Çalışma Grubu, Ressamlar Çalışma Grubu, Sağlık Çalışma Grubu, Sahne Sanatları Çalışma Grubu, Şair ve Yazarlar Çalışma Grubu, Turizm Çalışma Grubu, Türk Sanat Müziği Çalışma Grubu, Ulaşım Çalışma Grubu.
Çevre Meclisi alt çalışma grupları olarak da, Arazi ve Su Kaynakları Çalışma Grubu, Bursa’da Kestane Üretiminin Geliştirilmesi Çalışma Grubu, Mağara Araştırma Çalışma Grubu oluşturulmuş.
İşte bu yeni ve dinamik yapısıyla Bursa Kent Konseyi, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla kol kola girmesiyle ÇAĞDAŞ BURSA oluşumunda çok etkin adımların atılmasında güçlü bir motor olmaktadır.
Kent Konseyinin bu dinamik yapısını incelediğimde, ben de kent içi ulaşımın rahatlaması yolunda sizlerle her vesile ile paylaştığım kent içinde Aktarmalı Kent İçi Ulaşım Sisteminin oluşumu ve Bisiklet Kullanımı yolunda çalışma yapmak için Ulaşım Çalışma Grubuyla, Bisiklet Çalışma Grubuyla, Uludağ Yaz Turizmini geliştirme yolunda Turizm Çalışma Grrubuyla bir araya gelmek isterim.
Kent Konseyinin bu ayki Genel Kurul toplantısında konuşmacı olarak Prof. Dr. Deniz İncedayı, ‘’Çağdaş Mimarlık ve Planlamada Kapsayıcı ve Katılımcı Yaklaşımlar’’ konusunu, ben de ‘’Bursa’nın Dünü, Bugünü, Yarını’’ konusunu işlediğimiz birer konuşma yaptık. Ardından Konsey Başkanı, Kent Konseyi iç tüzüğünde yapılacak bazı değişiklikleri genel kurula sundu, onların görüşlerini aldı ve oylayarak değişimlerin onayını sağladı. Genel Kurulda yaptığım konuşmayı bir başka yazımda sizlerle de paylaşacağım.