Bazen birini seversin, seni sevdiğine pişman eder, çanına ot tıkar. Sonra şarkılara sığınırsın.
“Dertliyim ruhuma hicranımı sardım da yine
İnlerim, şimdi uzaklarda solan gün gibiyim
Gecenin rengini kattım içimin matemine
Sönen ümit ile günden güne ölgün gibiyim
Bahtımın yıldızı sanmıştım seni
Sensiz karanlıktır her günüm Leyla
Her günüm leyla, her günüm Leyla
Ayrılık, ayrılık, ayrılık
Mecnuna döndürdü beni
Dertliyim, dertliyim yürekten
Üzgünüm leyla, üzgünüm Leyla,
Üzgünüm leyla, ah, ah, Leyla
Sevda yaman bir çile, çekenler düşer dile
Ayrılık ölüm gibi, giden gelmiyor Leyla
Gülüm, yaprağım soldu, gönlüme hazan doldu
Bir ömür harap oldu, onu bilmiyor Leyla”
Bazen çok şey demek istersin diyemezsin. Yorulmuşsundur.
Konuşmak, anlatmak zül gelir.
Şarkılara, türkülere, fotoğraflara, anılara sığınırsın. Çünkü doluya koysan almaz, boşa koysan dolmaz.
Çaba göstermişsindir bir ömür, emek vermişsindir bir ömür… Direncin kırılmıştır. Ah Leyla, üzgünüm Leyla şarkısına eşlik eder bulursun kendini.
Bazen böyledir ruh halimiz. Parmağını kıpırdatacak mecalin kalmaz. Ama çok sürmez bu halin. Sürerse yaşam biter, umut biter, düş biter…
Bu da geçer…
William Golding “Sineklerin Tanrısı” romanında şöyle der:
“Bilinen ama söylenemeyenlerin ağırlığı çökmüştü havaya. İnsan her şeyi net bir şekilde hisseder, ama ifade edecek gücü bulamaz. Bu durum sessizliğin en ağır halini yaratır. Sözler boğazda düğümlenir.
Duygular ve düşünceler birikir, fakat dışa vurulamaz. Bu birikim havaya yayılan bir baskı gibidir. Gözle görülmez ama herkes tarafından bilinir.”
Bunalırsın, daralırsın ama geçer.
Şarkılarla da geçer, anılara sığınmakla da, bir dost sohbetiyle de geçer.
“Sevgimizin aşkımızın üstünden
Sene geçti, mevsim geçti, ay geçti
Hülyamızın rüyamızın üstünden
Yağmur geçti, dolu geçti, kar geçti
Hülyamızın rüyamızın üstünden
Yağmur geçti, dolu geçti, kar geçti
Ne birleştik ne ayrıldık biz senle
Kış geçti, bahar geçti, yaz geçti
Bu aşkın bu sevdanın yüzünden
Hayat geçti, ömür geçti, yaş geçti
Bu aşkın bu sevdanın yüzünden
Hayat geçti, ömür geçti, yaş geçti”
Sular akar yerini bulur. Hayat devingendir. Her şey gelir geçer…
Bazen böyledir.
Ama geçer!