Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine sermaye şirketlerinin asgari bir sermaye tutarı ile kurulmuş olmaları gerekmekte olup şirket kuruluş kuralları mevzuat ile hüküm altına alınmıştır. 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 332 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan hüküm anonim şirketler için ellibin Türk Lirası, kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde yüzbin Türk Lirası ve Limited şirketler için onbin Türk Lirası olarak belirkelnmiştir.
İşte bu doğrultuda 7511 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılarak Sermaye tutarı 250.000 TL’nin altında olan anonim şirketler ile sermaye tutarı 50.000 TL’nin altında olan limited şirketler, sermayelerini 31 Aralık 2026tarihine kadar bu tutarlara yükseltmeleri aksi halde haklarında infisah etme hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Kendiliğinden ortadan kalkma hali olarak da tanımlanabilecek olan infisah hükümleri tüzel kişiliğin ortadan kalkması sonucunu doğuracaktır.
Çıkarılmış sermayesi en az 250.000 Türk lirası olan kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketler ise başlangıç sermayeleri ile çıkarılmış sermayelerini 31.12.2026 tarihe kadar 500.000 Türk lirasına yükseltmedikleri takd irde, bu sistemden çıkmış sayılacaklardır.
Sermayenin öngörülen asgari tutarlara yükseltilmesi için yapılacak genel kurul toplantılarında toplantı nisabı aranmayacak, kararlar toplantıda mevcut oyların çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar aleyhine imtiyaz kullanılamayacaktır.
Ayrıca, sermayenin öngörülen asgari tutarlara yükseltilmesi için yapılacak genel kurul toplantılarında toplantı nisabı aranmayacak, kararlar toplantıda mevcut oyların çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar aleyhine imtiyaz kullanılamayacaktır. İlgili kanun hükmü ile bir de Ticaret Bakanlığı’na, asgari sermaye tutarlarının tamamlanma süresini birer yıl olarak en çok iki defa uzatma yetkisi verilmiştir.
Kıymetli okurlar, özellikle sanayi işletmelerinde farklı amaç ve ihtiyaçlar için bazı şirketlerin kurulduğunu ve bir grup bünyesinde birden fazla şirket bulunduğu hepimizin malumudur. Özellikle bu atıl durumdaki şirketlerin çok fazla işleme maruz kalmaması sebebiyle bazı kanun ve mevzuat hükümlerinden muaf olduğuna ilişkin çok yanlış bir algı mavcuttur. İşte bu minvalde uyarmak isteriz ki kurulmuş ve tescili yapılmış her anonim ve limited şirket Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmakla birlikte asgari sermayesini işlem yoğunluğundan bağımsız şekilde artırmak ve kanunu değerleme taşımak durumundadır. Aksi durumda kamu idaresinin hukuki yaptırım uygulama gücü açık ve nettir.