Altın neden değerli diye ekonomi derslerimizde öğrenmiştik.
Taşınabilir ağırlıkta, saklana bilinir hacimde, paslanmaz ve çürümez.
Yıllarca toprağın altında, derede, nehirde, temelin altında, kasada kalmasına rağmen
renginden, parlaklığından ve değerinden hiçbir şey kaybetmez.
Süs eşyası olarak kullanılabilir, para şeklinde işlenebilir, takasta kullanılabilir ve bütün kavimler tarafından renginden dolayı kolayca tanınır.
Anında nakde çevrilebilir ve her türlü takas yapılabilir.
Gözle görünür, elle tutulur hatta yıllar öncesi sarraflar tarafından diş ile kontrol edilerek tadından bile anlaşılabilir.
Akmaz, kokmaz, çürümez yani özelliklerini say say bitmez.
“Altın gibi” kelimesi zaten madenin değerini anlatmaya yeter de artar bile.
Ancak günümüzde bu da değişti yerini,
Elle tutulmaz, gözle görünmez, cebe konulmaz,
Cüzdanda taşınmaz ve doğada bulunmaz bir şeye bıraktı.
Bulunması için doğa kirletilmez, doğa tahrip edilmez ama peki bu meret nereden çıkartılır.
Cevap; sanal ortamdan, bilgisayarlardan ve yazılım neticesinde. Ara ve bul. Sayısı belli miktarda deniyor ama o da şüpheli!
Nakliyesi yoktur, artığı yoktur, her şeyi sanaldır hatta cüzdanı bile. Uluslararası dolaşımı vardır.
Nasıl gelir nasıl gider bilinmez ama vardır işte, yani tam bir bilmece gibi.
Şu aralar altından bile değerli olan bu kripto para nedir?
Bildiğimiz her şey ama her şey değişti ve değişmeye de devam edecek.
İnanılır gibi değil, dünyanın en zengin adamlarından Elon Musk sermayesinin yarısını Bitcoin’e yatırdı.
Gözle görülmez, elle tutulmaz, kasaya girmez, kasadan çıkmaz ama para.
Jenerasyon farkı bu demek ki, değişikliği görüyoruz ama kabul edemiyoruz.
Saygılarımla.